Yükleniyor...
Mars Mira 2014
Blog Featured Image

Mars Mira 2014

“İncir Kuşları” ile başlamıştı her şey tam bir sene önce. Bosna kalbimde bir acı, vicdanımda kanayan bir yara oldu. Okudukça daha çok okumak, öğrendikçe anlamlandırmak istedim. Soru işaretleri virgülleri, virgüller soru işaretlerini kovaladı. Noktayı koyamadım. Bosna içimde bir parça olarak kaldı, kalacak…

Bilgi bir deniz, ben ise içinde bir kayık oldum. Hatırlamıyorum hangi rüzgar sürükledi beni Mars Mira’ya. Zamanı geri alamasam da geç kalmış bir gayret ile içinde bir parça olmak istedim. Aylar önce aldım biletimi. Önce Cahide, sonra onun arkadaşı Rukiye katıldı Mars Mira heyecanıma. Günler, aylar geçti. Okudum, okudum, okudum. O gün geldiğinde, hala kafamda askıda bekleyen soru işaretleri, programsız bir programa sahip olmanın getirisi bir telaş, hislerimi bastırmaya çalışmanın yarattığı yorgunluk vardı. Oysa bu duyguların yersiz, hayatın özünde basit ve keyifli olduğu bir yerdi Bosna. Tüm yaşanan acılara rağmen yaşamak güzel ve anlamlıydı bu topraklarda.

İnsanların yapamazsın sözlerine kulaklarımı tıkadım. Sırtımı döndüm tanımadığın insanlarla gitme diyenlere. Kendimi ümide, kalbimi güzelliklere açtım. Bu yürüyüş kendi içimde yaptığım öze yürüyüş oldu. Farklı dünyalara, yepyeni fikirlere, unuttuğum güzelliklere götürdü beni. Beynimi karartan ön yargı zincirlerimi kırdım. İyiliğin keyfini, güvenin sınırsızlığını keşfettim. Yorgunluk, uykusuzluk, acı yol oldu bana. Cahide, Rukiye ve orada tanıştığım tüm dostlar ise yoldaş. Söylediği tek kelimeyi anlamadığım halde her gördüğümde kucaklamak istediğim Ramiz amca, hiç iletişim kuramadığımız ama hep selamlaştığımız ilk yardım ekibinden Mirsad abi, evlerini sofralarını bizimle paylaşan Muharrem abi, Çerima abla, Fuad abi, Azemina abla, çantalarımızı taşıtan yardımını esirgemiyen Emir, bizi en önemli noktada yeteri kadar su almamız gerektiği konusunda uyaran ve sonradan gönüllü rehberimiz olan Mirza, yolculuğun son dakikalarında tanıdığımız ve kalan son çikolatasını bizimle paylaşan Safer, yol boyunca ikramlar yapan evlerini ihtiyaçlarımız için açan tüm Boşnaklar, “kardeş” “arkadaş” diye selam veren adını bilmediğim dostlar sağolun. Allah sizlere bu acıları bir daha yaşatmasın. Ben sizi asla unutmayacağım ve biliyorum ki tekrar karşılaşacağız…

Hayat birbirini takip eden vesilelerle dolu ve Bosna benim için her zaman yepyeni başlangıçlara gebe. Artık kendimi bu rüyanın içine bırakıp bekleyeceğim sadece. Yaşayacağım ve yaşatmaya çalışacağım…

İlişkili Gönderiler

0 Yorum

Bir Cevap Yazın
E-posta hesabınız yayınlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.